TOKAT İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

Han, Hamam ve Köprüler

 

Hamamlar

Hanlar

Mustafa Ağa Hamamı

Niksar Büyük Hamam

Sulu Han

Sultan Hamamı

Niksar Kale Hamamı

Taşhan – Voyvoda Hanı

Pervane Hamamı

Çavuş Hamamı

Paşa Han

Ali Paşa Hamamı

Sebastapolis Hamamı

Deveciler Hanı

Mevlana Hamamı

Zile Tekke Hamamı

Mahperi Hatun Kervansarayı

Pazar Halil Paşa Hamamı

Erbaa Hacı Ahmet Hamamı

Yazmacılar Hanı


ALİPAŞA HAMAMI

            1572 yılında Ali Paşa tarafından yaptırılan Külliye’nin bir bölümüdür. Kadın ve erkek kısımları simetrik olan yapının, soyunma yeri kare, sıcaklık bölümü 4 eyvanlıdır. Karşılıklı 4 eyvanı beşik tonozlu olan yıkanma yerinin köşe halvetleri basık ve kubbelidir. Kesme taştan yapılmış olan mekân üzerinde sekizgen kasnak üzerine oturtulan büyük kubbeleri 1966 yılında kurşunla kaplanmıştır.

Ali Paşa Külliyesi’nin bir parçası olan hamam, caminin doğusunda yer alır. Kitabesi bulunmayan hamamın, camiyle aynı dönemde yapıldığı kabul edilerek 1572 yılına tarihlenir. 1939 ve 1943 depremlerinde önemli derecede hasar gören yapı onarılmış ve günümüzde de hamam olarak kullanılmaktadır.

TOKAT PERVANE HAMAMI

            Kitabesi olmayan bu büyük hamam 13. yüzyıl Anadolu Selçuklu yapılarındandır. Kabe-i Mescit Mahallesinde yer alan hamamın kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Genel kabul; Muineddin Süleyman Pervane'nin 13.yy.da Tokat'taki yapı faaliyetleri sırasında inşa edilmiş olduğu şeklindedir. Doğu-batı doğrultusunda uzanan dört eyvanlı, dört halvetli plana sahip hamam kuzeyden Taşhan'a bitişiktir, diğer yönlerden ise caddeye bakmaktadır. Kuzeyde kadınlar ve güneyde erkekler bölümünden oluşan çifte hamamlar grubundandır. Simetrik düzenlenmiş her iki bölümde sırasıyla soyunmalık, soğukluk, sıcaklık ve külhan bölümleri yer almaktadır. Erkekler bölümünün soyunmalık kısmı yamuk planlı, kadınlar bölümünün ise dikdörtgen planlı olup her ikisi de ahşap çatıyla örtülüdür. Soğukluk bölümleri kubbe, sıcaklık bölümlerinde merkezi kubbeli mekana açılan eyvanlar sivri beşik tonoz, halvetler kubbeyle örtülüdür. Beden duvarları moloz taşla inşa edilmiş Pervane Hamamının bugün bütün duvarları kireç harçla sıvanmıştır. Kapı ve pencere söveleriyle kemerlerde tuğla kullanılmış, döşemeler mermer kaplanmıştır.

TOKAT SULTAN HAMAMI          

            Tokat il merkezi Su İçmez Mahallesi'nde bulunan yapının banisi ve inşa tarihi bilinmemektedir. Plan özellikleri, yapı malzemeleri ve Mimari Üslup bakımından Pervane Hamamına benzemektedir. Anadolu Selçuklu Dönemi özellikleri taşımakta olup, çifte hamam tarzındadır.  13.yy başlarına tarihlenen yapının bugünkü görünümünü de 1976 yılında soyunmalık kısmında yapılan onarımda aldığı kabul edilmektedir.

            Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir alan üzerine kurulmuş yapı, çifte hamamlar grubundandır. Erkekler bölümü dört eyvanlı, dört halvetli; kadınlar bölümü ise üç eyvanlı ve üç halvetli plan tipindedir. Birbirine simetrik olan bölümler kuzeyden güneye doğru soyunmalık, soğukluk, sıcaklık, su deposu ve külhan şeklinde sıralanmaktadır. Bugün betonarme piramidal çatıyla örtülü olan erkekler bölümü soyunmalığının, orijinalinde kubbe ile örtülü olduğu eski fotoğraflarından anlaşılmaktadır. Enine dikdörtgen planlı soğukluk; ortadaki kubbe, yandakiler aynalı tonoz örtülü üç bölümden oluşmaktadır. Sıcaklığın eyvanları yarım kubbe, halvetleri tromp geçişli kubbeyle örtülüdür. Batı cephedeki kapıyla girilen kadınlar bölümü soyunmalığı da onarımda değiştirilerek betonarme piramidal çatıyla örtülmüştür. Dikdörtgen planlı soğukluk, kubbeli iki mekandan oluşmaktadır. Sıcaklığın eyvanları yıldız tonoz, halvetleri ise tromp geçişli kubbeyle örtülmüştür. Kubbelerinde filgözlerinin yer aldığı hamam tamamen malzemeyle inşa edilmiştir.

TOKAT PAŞA HAMAMI

            İvaz Paşa Mahallesinde, Sulu Sokak'ın bitiminde Paşa Han ‘ın  hemen üzerindeki  dört yol ağzındadır. Giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre; II.Murad'ın lalası ve veziri Yörgüç Paşa tarafından H.838(M.1436) yılında inşa ettirilmiştir. Tek hamam olarak inşa edilmiş yapı, kuzey-güney doğrultulu dikdörtgen bir alan üzerinde yer almaktadır. Dört eyvanlı ve dört halvetli plan tipindedir. Soyunmalık, soğukluk, sıcaklık, su deposu ve külhan bölümlerinden oluşmaktadır. Kuzey cephedeki kapıyla girilen soyunmalık kısmı, ortadaki kubbe yanlardaki beşik tonoz örtülü üç bölümden ibarettir. Dikdörtgen soğukluk kısmı; ortadaki bölüm pandantif geçişli kubbe, onun batısındaki bölüm tromp geçişli kubbe, doğusundaki beşik tonoz örtülü bölümle kuzeyindeki tonoz ve kubbeyle örtülü tuvaletten oluşan dört bölümlü bir plana sahiptir. Sıcaklık kısmında ise eyvanlar beşik tonoz, halvetler kubbe ile örtülüdür. Güney cephede beşik tonoz örtülü külhan yer almaktadır. Hamamın soyunmalık kısmı kemerli pencerelerle aydınlatılmaktadır. Hamamın beden duvarları moloz taşla inşa edilmiştir. Kapı ve pencere sövelerinde kesme taş, soyunmalık kısmının pencere kemerlerinde tuğla kullanılmıştır.1948 yılında Vakıflar tarafından restore edilmiştir.

TAŞHAN – VOYVODA HANI

           Türkiye’nin en güzel beş hanından biri olan Taşhan, Anadolu’daki en büyük şehir hanlarındandır. Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerindedir. 1626–1632 yılları arasında inşa edilmiş bir Osmanlı eseridir. Dikdörtgen planlı, açık avlulu, iki katlı bir yapıdır. İçeride dış dükkânların bulunduğu kuzey ve doğu yönünde revaksız iş yerleri,  güney ve batı yönünde ise önünde revak bulunan dükkânlar yer almaktadır. Giriş koridorunun sonunda sağdan ve soldan ikinci kata çıkılmaktadır. İkinci katta bütün odalar revaka açılmaktadır. Girişin üstünde kubbeli bir mekân vardır ve bu mekân konsollar üzerinde dışa taşmaktadır. Odalarda dışa açılan birer pencere, bir ocak ve niş bulunmaktadır. İçte 76 dışta 27 toplam 103 mekân vardır. Anadolu’daki en büyük şehir hanlarındandır.

DEVECİLER HANI

          Kitabesi bulunmayan deveciler hanı, büyük bir ihtimalle, çelebi Mehmet ve oğlu II. Murat döneminde Sulusokakta yoğun olarak görülen imar faaliyetleri sırasında yapılmış olmalıdır. Hanın mimarisinin ve giriş kapısının iki yanındaki nişlerin üstündeki mukarnasların tarihi gelişimleri, uygulanan mimari ve süsleme teknikleri değerlendirildiğinde, Çelebi Mehmet ve 11. Murat döneminde yapılma olasılığı güçlenmektedir. Bu dönemde, Sulusokakta inşa edilen Tokat bedestanı, Takyeciler Camii, Tokat Ulu, Camii, Yörgüç Paşa Hamamı, Sık dişini Helası, Rüstem Çelebi Camii günümüze ulaşmıştır.Tokat bu kadar yoğun bir imar faaliyetini başka bir dönemde görmemiştir. Fatih Sultan Mehmet vakfına kayıtlı olan hanın sonradan Fatih Sultan Mehmet Vakfına kaydedilmiş ve Fatih kısmı eklenerek orijinal ismi olan Sultan I. Mehmet Vakfının unutulmuş olabileceği düşünülmektedir.

            Han iki katlı olarak düzenlenmiş, giriş kısmı kuzey cephesinin ortasındadır.Giriş kapısının önünde, üzeri kubbe ile örtülmüş bir alan, bu alanın her iki yanında üzerinde mukarnas süslemeler bulunan nişler bulunur. Kapının iki yanında, yola cepheli, doğu yönünde 10, batı yönünde 5 adet dükkan vardır. Doğu yönündeki dükkanlardan ikisi mevcut yolun uygun olmaması sebebiyle onarılmamıştır. 5 dükkandan bugün onarılmış olan 3’ünün üzeri mescit olarak kullanıldığından, dükkanların 3 bir tarafta, ikisi bir tarafta kalacak şekilde ayrılmış ve araya bugün mescit olmayan taş merdiven yerleştirilmiştir.

            Bu uygulama sebebiyle son dükkan merdiven genişliği kadar cephe hizasından taşmıştır. Bu durum basit bir mihrabı da olan küçük bir dükkan olan üstü mescidin özgün olduğunu da ortaya çıkarmaktadır. Avluya üstü tonozla örtülü alandan geçilmektedir. Avlunun kuzey revaklarına bitişik üst kata çıkışı sağlayan iki merdiven bulunmaktadır. Alt katta 27 oda bir hela, üst katta 28 oda bir hela olmak üzere 55 oda ve 2 hela bulunmaktadır. Her odaya eşya koymak için bir dolap nişi ve bir ocak bulunmaktadır. Helalar develik kısmına taşırılarak odalardan uzaklaştırılmıştır. Giriş eyvanının üstü de eyvan olarak düzenlenmiştir. Hanın doğu yönünde, avlunun doğusunda bulunan kapıdan geçilen, iki büyük tonozla örtülü develik kısmı bulunmaktadır. Develik kısmının dış kapısı yenileme sırasında kapatılmıştır. Tarihi ipek yolu üzerinde bulunan han döneminin tek kişilik konaklama imkanlarına sahip ve Osmanlının ilk başkenti Bursa dışında bulunan en eski şehir hanlarındandır.

TOKAT SULU HAN                                   

            Sulusokak da Bedesten yanında yer alan Hanın Kitabesi olmadığından yapılış tarihi bilinmemektedir. 1930 yılına kadar Cezaevi olarak kullanılan Han, 1957 yılında, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve bir dönem öğrenci yurdu olarak kullanılmıştır. Sulu Han'ın orijinalliğini koruyabilmiş tek mimari elemanı taç kapısıdır. Beden duvarlarından yüksek ve dışa taşıntılı taç kapı, beşik tonoz örtülü giriş eyvanının iki yanında nişler bulunan basık kemerli bir kapıyla avluya açılır. Taç kapı cephesinde görülen yan yana dikdörtgen iki pencere, üst kattaki mescide aittir. Bugünkü görünümü itibariyle yapı; iki katlı, açık avlulu bir handır.

TOKAT PAŞA HAN                                               

            Tokat il merkezi, İvaz Paşa Mahallesi'nde yer alan Paşa Hanı, taç kapısı üzerindeki kitabesine göre, Zaralızade Abaza Mehmet Paşa tarafından H.1166 (M.1752-53) tarihinde inşa ettirilmiştir. Abaza Mehmet Paşa; I.Mahmud döneminde Trabzon, Vidin ve Sivas Valiliği görevlerinde bulunmuş, özellikle Sivas Valiliği sırasında birçok yapıya bakım, onarım ve eklemeler yaptırmıştır. Paşa Hanı bugün beden duvarları ve taç kapısı dışında tamamen yıkık durumdadır. Hanın doğu cephesinde taç kapısı ve giriş eyvanı yer alır. Giriş eyvanı bugün dükkan haline getirilmiştir. İki yanında iyon başlıklı birer sütünce ile süslenmiş sivri kemerli taç kapıda, kemerin iki tarafına her biri bir hayat ağacına zincirle bağlı bir aslan ve köpek figürü işlenmiştir. Kemer kilit taşında ise gül bezek motifi yer almaktadır. Moloz taş malzemenin kullanıldığı hanın taç kapısının sol tarafındaki duvarın, bir sıra kesme taş, beş sıra tuğla şeklinde almaşık teknikle inşa edildiği görülür. Taç kapısı kesme taştandır.

PAZAR MAHPERİ HATUN KERVANSARAYI   

            1238 yılında 1. Alaattin Keykubat’ın eşi Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır. Açık ve kapalı bölümlerden oluşan “ Sultan Hanları “ tarzının önemli örneklerinden biridir. Kapalı bölüm üst örtüsü çökmüştür. İç Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan İpek yolu güzergâhı üzerindedir.

TOKAT YEŞİLIRMAK KÖPRÜSÜ –HIDIRLIK KÖPRÜSÜ

Yeşilırmak Köprüsü Tokat şehir merkezinin kuzeyinde, Karadeniz'i Tokat üzerinden Orta Anadolu'ya bağlayan menzil yolu üzerinde yer almaktadır. Kesme taştan 5 gözlü olarak yapılmış, tipik bir Selçuklu köprüsüdür. 151 metre uzunluğunda 7 metre genişliğindeki köprü, çok iyi korunmuş olup bugün de kullanılmaktadır. Köprünün yapımı ve kitabesi ilgi çekicidir. Selçuklu sülüsü ile yazılan kitabeye göre 3 kardeşin ( İzzettin Keykavus, II. Alaaddin Keykubat, IV. Rükneddin Kılıçarslan ) ortak saltanat döneminde Hamid bin Ebu'l Kasım bin Ali el-Tusî tarafından, (M.1250) yılında inşa ettirilmiştir. Bu kitabenin altında yer alan iki satırlık ikinci bir kitabe daha bulunmaktadır. Bu kitabede de köprünün Keykavus oğlu Gıyasettin Mesud zamanında yaptırıldığı belirtilmektedir.

ERBAA BOĞAZKESEN KALESİ-KÖPRÜSÜ

               Erbaa’nın kuzeyindeki Canik Dağları’nın eteğinde Erbaa Ovası’na hâkim alçak bir tepede yer almaktadır. Kelkit ve Tozanlı çaylarının birleştiği dar geçitte inşa edilmiştir Karalar Kalesi ve Kaleboğazı Kalesi olarak da adlandırılan kalenin tarihi Pontus Kralı VI. Mithridat’a uzanmaktadır. Kalenin Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntıları bulunmaktadır. Kelkit ile Tozanlının kucaklaştığı Boğazkesen üzerinde kurulmuş bir köprüdür. Tarihte Amasya Niksar bağlantısını sağlayarak görev yapmıştır. Kale köyü tarafındaki ikinci ayağın suya yakın kısmında kesme taşa işlenmiş iki adet “Haç” işareti nedeniyle Bizans dönemine ait olduğu, köprü ayaklarının yarıdan sonrasının ise Selçuklu ve Osmanlı eseri olduğu anlaşılmaktadır. Köprü ayaklarında bulunan Selçuklu arması olan “Kartal”  figürünün sulara karışarak kaybolduğu bilinmektedir.

YER KÖPRÜ

               Manas (Pınarbeyli) köyünün Alan mezrasında Uluyol (ipek yolu) üzerinde bulunmaktadır. Rivayetlere göre Bizanslılar zamanında yapıldığı, bugüne kadar dimdik ayakta olduğu görülmektedir. Dar bir geçitte, geçidin iki tarafıyla aynı seviyede olduğundan Yer Köprü adı verilmiştir.

NİKSAR LEYLEKLİ KÖPRÜ (YILANLI KÖPRÜ)

             Çanakçı Deresi üzerinde Arasta Camii yanındadır. Roma dönemi eseridir. Tek kemer gözlü, yarım daire şeklindedir. Kemer kilit taşının üzerindeki taşta ağzında yılan tutan bir leylek figürü vardır.

NİKSAR TALAZAN KÖPRÜSÜ

             Niksar - Erbaa yolu üzerinde yer alır. Yedi sivri kemer gözlüdür. 13 yy’in ilk çeyreğinde yapıldığı sanılan köprü, 1390 yılında “PALAZAN” adıyla bilinmektedir.